The Lord of the Rings: Conquest İnceleme
Yüzüklerin efendisi temalı neredeyse ona yakın oyun yapıldı. Yeri geldi yüzüğü yok etmek için değişik stratejiler geliştirdik, yeri geldi bütün dünyadan arkadaşlarımız ile toplandık, yeri geldi bizzat elimize kılıcımızı kalkanımızı aldık ve savaşın ortasına daldık. 2009 yılı ile birlikte yine bizzat yüzük işine el atıyoruz. Fakat bu sefer ufak bir fark ile hayranlık duyduğumuz kahramanlarımızla değil, arka planda kalan savaşçılarla. LOTR: Conquest üçüncü gözden görerek oynadığımız saf bir aksiyon oyunu olarak karşımıza çıktı. Amacımız her zamanki gibi yüzüğü yok edip diyarlarımızı Sauron’un kötülüklerinden kurtarmak(Hikayenin değiştirilmesi gerek). Ana ekranda 2 adet senaryo bizi karşılıyor. İlki iyilik için çarpışacağımız, üç filmde de gördüğümüz neredeyse bütün savaş sahnelerinde geçiyor(Bu özellik güzel olmuş.). İkincisi ise kötülük tarafı, ancak bunu oynayabilmek için oyunu illaki iyi olarak bitirmeniz gerekiyor. Burada ise konu eğer Frodo yüzüğü yok edememiş olsaydı neler olurdu üzerine kurulmuş. Bölümler arasında artık çoğumuzun ezberlediği filmden sahneler serpiştirilmiş.Oyun filmden esinlenilmiş ve hikaye benzetilmiş.Gereksiz kısımlar ve filmden komple alınan sahneler var.
Frodo ve saz arkadaşları kısmı
Oynanış gayet basit tutulmuş. Tamamen vur kır parçala. Bölümlerde ilerlemek için size verilen görevleri tamamlamanız isteniyor. Çoğu görev belirtilen alanı koruyarak ele geçirmek. Bu sırada kullanabileceğiniz dört çeşit karakter bulunuyor. Bunlar; savaşçı, okçu, casus ve büyücü. Oyun esnasında karakterler arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Ayrıca belirli ölüm hakkınız var. Ekranın sağ üst tarafındaki rakam bunu gösteriyor. Öldüğünüzde haklarınız bitene kadar direk karakter seçerek aynı yerden devam ediyorsunuz. Ana karakterler dışında oyun size bölüm içinde asıl kahramanlarla oynama şansı da veriyor. Bazen bu size “Oynamak ister misiniz?” diye soru şeklinde geliyor, bazen ise bölüm gereği direk oynuyorsunuz(oynamak ister misin seçeneği çok güzel seçilmiş). Üçlemede izlediğimiz bütün savaş sahneleri aynen aktarılmış. Zaten o inanılmaz tasarım filmde oluşturulduğunda yapımcılara pek iş düşmemiş. Onlarda pek ekleme çıkarma yapmamışlar. Etrafta devamlı birileri savaşıyor, fakat siz sadece sizi ilgilendiren bölüm ile aktif olabiliyorsunuz. Mesela çevreye attığınız oklar herkesi öldürmüyor. Yani serbestlik pek söz konusu değil. Öte yandan biraz hızlı ilerlediğinizde bazen düşmanların havadan pat diye önünüze düştüğü oluyor. Dövüşler ve combo sistemi üzerine hiç uğraşılmamış. Resmen tuşlara devamlı basarak şuursuzca ilerliyorsunuz. Bunların dışında karakter geliştirme, ilerleme, yeni şeyler öğrenme gibi bir durumda söz konusu değil. Oynanış olarak çok yavan kalmış.
Oynanış gayet basit tutulmuş. Tamamen vur kır parçala. Bölümlerde ilerlemek için size verilen görevleri tamamlamanız isteniyor. Çoğu görev belirtilen alanı koruyarak ele geçirmek. Bu sırada kullanabileceğiniz dört çeşit karakter bulunuyor. Bunlar; savaşçı, okçu, casus ve büyücü. Oyun esnasında karakterler arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Ayrıca belirli ölüm hakkınız var. Ekranın sağ üst tarafındaki rakam bunu gösteriyor. Öldüğünüzde haklarınız bitene kadar direk karakter seçerek aynı yerden devam ediyorsunuz. Ana karakterler dışında oyun size bölüm içinde asıl kahramanlarla oynama şansı da veriyor. Bazen bu size “Oynamak ister misiniz?” diye soru şeklinde geliyor, bazen ise bölüm gereği direk oynuyorsunuz(oynamak ister misin seçeneği çok güzel seçilmiş). Üçlemede izlediğimiz bütün savaş sahneleri aynen aktarılmış. Zaten o inanılmaz tasarım filmde oluşturulduğunda yapımcılara pek iş düşmemiş. Onlarda pek ekleme çıkarma yapmamışlar. Etrafta devamlı birileri savaşıyor, fakat siz sadece sizi ilgilendiren bölüm ile aktif olabiliyorsunuz. Mesela çevreye attığınız oklar herkesi öldürmüyor. Yani serbestlik pek söz konusu değil. Öte yandan biraz hızlı ilerlediğinizde bazen düşmanların havadan pat diye önünüze düştüğü oluyor. Dövüşler ve combo sistemi üzerine hiç uğraşılmamış. Resmen tuşlara devamlı basarak şuursuzca ilerliyorsunuz. Bunların dışında karakter geliştirme, ilerleme, yeni şeyler öğrenme gibi bir durumda söz konusu değil. Oynanış olarak çok yavan kalmış.
Grafikler ve sesler nasıl?
LOTR: Conquest şimdiye kadar yapılmış LOTR oyunları arasında en kötü grafiğe sahip. Tamam bölümler güzel, aynen filmdeki gibi aktarılmış. Fakat çevre çok özensiz. Hiçbir ayrıntıya yer verilmemiş. Hemen hemen her şey kare kare. Anti-aliasing nedense resmen hiç kullanılmamış. Yapılar, karakterler, çevreye baktığınızda sanki PS2’de oyun oynuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Next-Gen denilen güzelliğin yakınından bile geçilmemiş.Ve de grafikler çok kötü olmuş. Gelinen son noktalardan sonra, artık yavaş yavaş görsellikleri bir köşeye koyduğumuz şu yıllarda böyle grafikler görmek insanı çok şaşırtıyor. Elinizde böyle bir materyal olduğunda, insan daha çok sizinde içerisinde bulunacağınız yüzlerce karakterin aynı anda savaştığı sahneleri hayal ediyor. Grafiklerdeki bu başarısızlığı sesler de takip etmiş. Müzik olarak zaten bilindik film müzikleri kullanılmış. Oyunun belki de en cezp edici tarafı Live desteği ve co-op modu. İster Live üzerinden ister aynı cihaz üzerinden bütün senaryoyu co-op olarak oynayabiliyorsunuz. Bunun dışında dört adet mod hazırlanmış. Capture the Ring bilindik bayrak kapma modunun yüzüklü hali, Deathmatch, Hero Team Deathmatch ve ekrandaki bütün alanları alamaya çalıştığınız Conquest. Tek başınıza çok kısa sürede bitireceğiniz senaryolardan sonra özellikle co-op modu sizi bir süre daha idare edebilir.
LOTR: Conquest şimdiye kadar yapılmış LOTR oyunları arasında en kötü grafiğe sahip. Tamam bölümler güzel, aynen filmdeki gibi aktarılmış. Fakat çevre çok özensiz. Hiçbir ayrıntıya yer verilmemiş. Hemen hemen her şey kare kare. Anti-aliasing nedense resmen hiç kullanılmamış. Yapılar, karakterler, çevreye baktığınızda sanki PS2’de oyun oynuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Next-Gen denilen güzelliğin yakınından bile geçilmemiş.Ve de grafikler çok kötü olmuş. Gelinen son noktalardan sonra, artık yavaş yavaş görsellikleri bir köşeye koyduğumuz şu yıllarda böyle grafikler görmek insanı çok şaşırtıyor. Elinizde böyle bir materyal olduğunda, insan daha çok sizinde içerisinde bulunacağınız yüzlerce karakterin aynı anda savaştığı sahneleri hayal ediyor. Grafiklerdeki bu başarısızlığı sesler de takip etmiş. Müzik olarak zaten bilindik film müzikleri kullanılmış. Oyunun belki de en cezp edici tarafı Live desteği ve co-op modu. İster Live üzerinden ister aynı cihaz üzerinden bütün senaryoyu co-op olarak oynayabiliyorsunuz. Bunun dışında dört adet mod hazırlanmış. Capture the Ring bilindik bayrak kapma modunun yüzüklü hali, Deathmatch, Hero Team Deathmatch ve ekrandaki bütün alanları alamaya çalıştığınız Conquest. Tek başınıza çok kısa sürede bitireceğiniz senaryolardan sonra özellikle co-op modu sizi bir süre daha idare edebilir.
Kapanış kısmı
Şimdiye kadar yapılan The Lord of the Rings: Conquest oyunları genelde hatırı sayılır notlar aldı ve oyuncular tarafından beğenildi. Conquest hem tarz olarak daha önce yapılmıştı hem de maalesef yeni hiçbir şey vaat etmiyor. Bu olumsuzlukların yanına birde görsel gerileme eklenince ortaya pek sağlıklı bir yapım çıkmamış. Tek başınıza pek sizi tatmin etmese bile en azından arkadaşlarınızla Live üzerinden ya da aynı sistemden co-op oynamak zevkli olacaktır
Puanlama
Ses: 8.5
Oynanış: 8.7
Grafikler 7.1
Hikaye 7.6
Şimdiye kadar yapılan The Lord of the Rings: Conquest oyunları genelde hatırı sayılır notlar aldı ve oyuncular tarafından beğenildi. Conquest hem tarz olarak daha önce yapılmıştı hem de maalesef yeni hiçbir şey vaat etmiyor. Bu olumsuzlukların yanına birde görsel gerileme eklenince ortaya pek sağlıklı bir yapım çıkmamış. Tek başınıza pek sizi tatmin etmese bile en azından arkadaşlarınızla Live üzerinden ya da aynı sistemden co-op oynamak zevkli olacaktır
Puanlama
Ses: 8.5
Oynanış: 8.7
Grafikler 7.1
Hikaye 7.6
Yorumlar
Yorum Gönder